Elektronik atıklar günden güne artan bir sektör olmaya devam ediyor. Her yıl 20 milyon ton ile 50 milyon ton arasında elektronik atık üretimi gerçekleşiyor. Elektronik atık endüstrisi üretimini büyütürken, kazanç oranı da doğru orantılı büyüyor. Artan pazar hacmi ile birlikte, geri dönüşüm sektöründe bilgisizce dönüşüm işlemlerine de olanak sağlıyor. Kontrolsüz ve yanlış süreçlerden geçen atıklar, kişi ve çevreye zarar veriyor. Dönüşüm işleminden önce atıkların ayrıştırılması gerekmektedir. Tehlikeli ve tehlikesiz atıklar olmak üzere temelde ikiye ayrılır.
Elektronik Atık Çeşitleri
Elektronik atıklar, farklı türlerde ayrıştırılması gereken önemli bir iş koludur. Türlerine göre farklı tehlike seviyelerine sahip atıklar uzmanlar tarafından ayrıştırılıp, dönüşüm işlemi gerçekleşmelidir. Tehlikesiz atıkların (radyoaktif maddeler gibi zararlı madde sızdırmayan atık türleri) ayrıştırılması makine yardımı ile elle yapılabilen bir türdür. Tesislere gelen atıkları türlerine göre kolayca ayrıştırıp, dönüşüm işlemini gerçekleştirmek mümkündür. Tehlikeli atıkların dönüşümü daha farklı işlemlere tabi tutulması gerekir. Bu işlemde ise işinde uzman dönüşüm şirketlerinden yardım almanız mecburidir.
Veri Hırsızlığının İlk Adımı Elektronik Atıklar
Elektronik cihazların artması ile atık üretim de aynı oranda artmakta. Bilinçsizce doğaya bırakılan elektronik cihazlar, hem doğaya hemde kişisel verilerinizin güvenliği için büyük bir tehdit oluşturmakta. Yıllarca kullandığınız bir cihazın içindeki verileri imha etmeden doğaya bıraktığınızda hırsızlıklara açık kapı bırakıyor. Bu olasılığıda ortadan kaldırmanın en garanti yolu, elektronik atık geri dönüşümü hizmeti veren bir firmadan yardım almadan geçiyor.
Elektronik Atığın Dünyadaki Önemi
Dünyadaki kentsel nüfus hızla artmaya devam ediyor. 2050 yılında şehirlerde yaşayan insanlarının oranın %68 olması bugünden öngörülüyor. Kentleşmenin arttığı dünyada üretimde aynı oranda çoğalıp, atık türlerinin sayısını fazlalaştırıyor. Nüfusun fazla olmasının yanı sıra teknolojiye erişim yaşının 1 yaşına kadar düştüğünü görüyoruz. Elektronik cihazlarının kullanım süresini arttıran bu yaş grupları, cihazların kullanım ömrünü dolaylı yoldan kısaltmış oluyor. Elektroniğe arzın fazlalaştığı bu dönemde ise dünya ülkeleri atık yönetimini doğru yapmak için çeşitli çözüm önerilerine başvuruyor. Üründen daha çok atığa ev sahipliği yapan dünyamızın, ekolojisini mümkün olduğunca koruyacak e-atık dönüşüm çözümlerine fırsat vermemiz gerekiyor.